28 Şubat 2014 Cuma

Kuş mu o?

Kuş desenli ev aksesuarları, dekorasyon ürünleri benim için üretiliyor olmalı. Öyle seviyorum. (Yazar kendini kuş sanıyor olabilir.) Size de evleriniz icin kuş desenli aksesuarlar seçtim. Belki bir gün evimdekileri de paylaşırım burada. 


Mudo


Mudo'dan kuş desenli bir tabakla ve kuş formunda bir soslukla başlayalım. Limbo, Mikasa Moor gibi markaların da kuş detaylı masaüstü aksesuarları olduğunu biliyorum, ancak internet sitelerinde resimlerini bulamadığım için ekleyemedim. 







Home Sweet Home
Home Sweet Home
Home Sweet Home'un bu çerçevelerini de çok beğendim. Bir de içinde sevdiklerimizin fotoğrafları da olursa... 





Koçtaş






Belki kuşlar, bir duvar kağıdıyla gelebilir evimize... Sizler için Koçtaş'tan bu duvar kağıdını seçtim. Sanırım duvar kağıtlarına geniş bir zamanda göz atmak gerekiyor, öyle güzel desenler var ki. 





Home Sweet Home




Kuş desenli kırlent ve dekoratif yastıklarda bolca mevcut. Örneğin Home Sweet Home marka bir kırlent... 







English Home






English Home'da  kuş figürlü bir ferforje havluluk...











Son olarak kuş denince hangimizin aklına gelmez bereket kuşları... Rengarenk, sıra sıra, pullu boncuklu... İşte size English Home bereket kuşları. Bu kuşlar mis gibi kokulu ayrıca...






27 Şubat 2014 Perşembe

Barbara Bort Pura Dengeleyici Jel : Pura Sebum Re-Balancing Gel

Barbara Bort'un Pura serisinden, bu nemlendirici. Su bazlı olduğu için oldukça hafif. Yağ bazlı ürünleri kullanmaktan pek hoşlanmadığım için bu nemlendiriciyi çok sevdim. Her cilt tipine uygun. Özellikle yağlı cilde sahip olanların dengeleyici özelliğinden dolayı  çok seveceğini tahmin ediyorum.  

kurbağa yeşili renginde...adeta bir merhem.

Bu nemlendiricinin içinde salatalık, dulavratotu ve hamamelis özleri ile   hintyağı  ve A vitamini bulunuyor.

Hamamelis yağı, cildi güçlendirici ve ciltte oluşan yaraların iyileşmesini hızlandırıcı etkisi olan bir yağ. Aynı şekilde dulavratotu da ciltte iyileştirici  özelliği ile bilinir. Ben de   sivilce izlerim üzerinde bu kremin etkisini gördüğümü söyleyebilirim.  

Ciltte emilimi uzun sürmüyor. Ama makyaj öncesi kullanacaksanız iyice emilmesini beklemenizi öneririm. Cildi ferahlatıyor. Kokusuna  ise bayılıyorum. Sırf kokusu için bile bu üründen vazgeçemeyeceğimi düşünüyorum. Cam kavanoz ve altın detaylı kapağı ile ambalajı da çok şık. 

Bitti, yeniden aldım. Bu da bitince tekrar alırım diye tahmin ediyorum. 


Barbara Bort Pura serisininin yüz temizleme jeli ile ilgili yorumlarımı daha  önce paylaşmıştım, okumak isteyenler için burada.


Siz bu markayı denediniz mi?

************************************************************************


Barbara Bort sebum re-balancing gel is a water-based moisturiser gel.  It is quite light and suitable  for any skin type. But it is recommended especially for oily skin thanks to its stabilizing and balancing feature. It contains hamamelis virginiana, cucumber, burdock extracts, castor oil,  and vitamin A.  Hamamelis virginia speeds up the healing process of the skin.  The burdock extracts is also good for skin problems. 

It doesn't took a long time to absorb. But before the make up, you must let your face to absorb it. It is refreshing and sweetscented.  I would buy it again and again just for it's scent.  I also like the luxurious jar. 

  
I've reviewed Barbara Bort- Pura Balancing Foam Cleanser before right HERE.






23 Şubat 2014 Pazar

SADE VE DERİN / DEEPTONE

Blogger arkadaşlarımızdan sevgili DeepTone'a ait bir kitabı tanıtacağım bugün sizlere: Sade ve Derin.
Kitap 163 sayfa. İkinci Adam yayınlarından.  Gri bir kapağı var, fırtınaları anlatan. 

İçindeki yazıları sekiz kategoriye ayırmış yazar: Sanat, Aşk, İnsan, Yaşam, Gelişim, Mevsimler, Tarih, Denemeler.

Her kategoride onar tane yazısı var Deeptone'un, tıpkı blogundaki yazıları tarzında.  

Ben böyle denemelerden oluşan kitapları baştan sona sırasıyla değil de, rastgele açıp bahtıma çıkanı okumayı sevmişimdir hep. 

Arkadaşımızın bu güzel kitabını da açıp açıp okuduğumda; kah benzer düşünceler taşıdığımızı gördüm, kah  gülümsedim, kah düşündüm. Yazım dilini ve kelime oyunlarını beğendim. 

Fikir edinmenizi sağlamak adına kitabın arka kapağından bir bölüm yazalım:

"Yaptığımız her şey yırtılırcasına gerçek olmalı. Çığlık çığlığa. Yazacaksak iç organlarımızı parçalarcasına yazmalıyız, derimizi soyarcasına.. Okurken de yazarla savaşmalıyız. Öfkelenmeliyiz ona. Ona ter döktürüp sonra teslim olmalıyız. Okuduktan sonra da, yazdıktan sonra da, yaşarken de dünyaya tekrar dönmek zor olmalı."

Kendisini tebrik ediyoruz ve eserlerinin devamını diliyoruz.

Ben okumaya devam ediyorum, sizler de okuyor musunuz?


21 Şubat 2014 Cuma

John Frieda Brilliant Brunette Liquid Shine Shock Perfecting Glosser/John Frieda Kahve Tonlarındaki Saçlara Özel Şok Parlaklık

Saçlarımın daha parlak görünmesi için arayışa girdiğim bir dönemde denedim John Frieda'nın bu ürünü. Adından da anlaşılacağı üzere kahverengi saçlar için. Saçlar nemliyken ya da kuruduktan sonra kullanılabiliyor. 



Saçlarıma şok parlaklık kattığını söyleyemeyeceğim ne yazık ki. Bu tarz ürünlerin yapabileceği kadar yapıyor bu parlatma işini. Belki de bu, saçlarımın oldukça koyu renkli olmasından kaynaklanıyordur.

Öte yandan özellikle kuru saça uygulandığında saçlarımı ağırlaştırdığını düşünüyorum, bu yüzden de pek kullanmadığım ürünler arasına girdi.

Ürün 75 ml ve sanıyorum şu anki fiyatı 30-35 TL. İndirim sitelerinden daha uygun fiyata almak mümkün.

Daha parlak saçlar için siz neler kullanıyorsunuz?








******************************************
I was looking for something that will make my hair brighter. Then I decided to try John Frieda Brilliant Brunette Liquid Shine Shock Perfecting Glosser for this.It is for brown and black hair. It can be  applied to wet or dry hair.

Unfortunately it doesn't perform a miracle. It is not better than similar products. And also it made my hair heavier, so I don't prefer to use it anymore.

Do you use this glosser or something else for shiny hair?





16 Şubat 2014 Pazar

Clinique Online Alışveriş

Geçen hafta Clinique'in online alışveriş sitesinden Cream Shaper for Eyes serisine ait Black Diomand adlı göz kalemini satın aldım.
Doğrusu çok karlı bir alışveriş oldu, çünkü gördüğünüz diğer üç ürün hediye. Tam boya yakın olan Chubby stick intense ruj, Clinique'in sevgililer günü hediyesi. Diğer ikisini ise testerlar arasından ben seçtim. All about eyes rich göz  çevresi kremi 5 ml., Moisture surge intense nemlendirici ise tam 15 ml.  Kısacası, ürün hakkında fikir sahibi olmamız için yetecek hatta artacak kadar bol miktarda testerlar bunlar.
Kremler hakkında yorum yapmak için bir müddet daha kullanmam lazım malumunuz. Ama göz kalemi içindeki gri ışıltıları ve mükemmel yapısıyla tavsiye edilir. Zaten Clinique'in bu serisindeki kalemleri çok beğenerek kullandığımı daha önce de burada yazmıştım.
Chubby stick intense rujun rengi: Mightiest maraschino.  Pembemsi bir kırmızı. Denemedim ancak dıştan rengini çok çok beğendim.  Ama bu tonlarda rujlarım olduğu için kullanıp kullanmamak konusunda kararsız kaldım. Belki bir yakınıma hediye edebilirim.
Öte yandan siparişi verdiğim gün kargoya verilmesi, kargonun ertesi gün elime ulaşması da benim için bu alışverişi sorunsuz kılan unsurlardan oldu.
Kargo ücretsiz ve iki adet tester ürün seçebileceğiniz bir Clinique alışverişi yapmak isterseniz bir göz atın derim.
Sevgiler.

13 Şubat 2014 Perşembe

Paşabahçe Gül Kolonyası

Gül kokan herşeyi çok seviyorum. Kolonya olur, parfüm olur, oda parfümü olur. Olur yani.

Paşabahçe'nin bu Gül Kolonyasını da çok sevdim. Paşabahçe mağazasında herkesin zevkine hitap edecek en az bir ürün vardır zaten. 

Cam şişesi sade ve vintage tarzda. Koku hafif. Keza karton kutusu bile sevimli.

Büyük boy sanırım 20 TL idi. Ben 9 TL olan küçük boyunu aldım. Hem sevimli hem de çantaya atılabilir. 

Bu arada bu kolonyayı aldıktan sonra denediğim English Home Gül Kolonyası'nda da aklım kalmadı değil. 

Siz kolonyalar hakkında ne düşünüyorsunuz?

12 Şubat 2014 Çarşamba

Bioderma H2O vs. Garnier Göz Makyajı Temizleyici

Garnier göz makyajı temizleyicisi mi Bioderma ile yarışacak diye düşünüyor olabilirsiniz. Öyleyse beni iyi dinleyin genç hanımlar. Öncelikle her iki ürünü de uzun sürelerle kullandım. 

Esasında Bioderma'nın "su" oluşu, beni çeken. Çünkü yağ bazlı veya çift bazlı makyaj temizleyicilerini sevmedim sevemedim. Garnier Göz makyajı temizleyicisi de içerisinde yağ barındırmıyor. Ve ben sadece göz makyajı için değil, tüm makyajı temizlemek için kullanıyorum.

Bu iki ürünün temizleme performansları arasındaki farkı görmek istedim. Makyajımın yarısını Bioderma ile diğer yarısını ise Garnier ile iyice temizledim. Daha sonra temiz pamuğa aldığım Bioderma ile Garnier'i sildiğim tarafın üzerinden geçtim. Aynı işlemin tersini de yaptım. Sonuç bana Garnier'in hemen hemen Bioderma kadar iyi temizlediğini gösterdi. 

Bioderma makyajı silmedeki başarısıyla olduğu kadar temiz içeriğiyle de gönlümüze taht kurdu.  Garnier'in içinde ise maalesef paraben var. Bununla birlikte, Garnier'in göz yakmaması, cildi kurutmaması, parfüm-alkol içermemesi suya dayanıklı makyajda bile başarılı olması gibi sebeplerle gayet başarılı bir ürün olduğunu söylemem gerekir. Üstelik Bioderma H2O'ya göre oldukça ucuz.

Velhasıl-ı kelam denemenizi öneririm.

Aranızda bu ürünleri kullananların yorumları nelerdir, öğrenmek isterim.


10 Şubat 2014 Pazartesi

Nuxe Kuru Yağ

Bu ürün ve simlisi üzerine çok yazıldı çizildi. Ama ben de iki kelime yazayım dedim.

Çok amaçlı bir ürün olan bu kuru yağ, hem ciltte hem de saçta kullanılabiliyor. Ciltte emilimi kolay ve hızlı. Kuru yağ denmesinin sebebi de bu zaten. Öte yandan, parlaklık vermesi ve yumuşatması için saç uçlarında kullanılabileceği gibi tüm saçta bekletilerek saça bakım da yapılabilir. Her ikisini de denedim. Saç rengim koyu olduğundan olsa gerek, saç uçlarıma sürdüğümde yağlı bir görünüm oldu. Saç bakımı için kullandığımda ise saçlarımı yumuşattığını söyleyebilirim.

Kokusu bana esansları hatırlatıyor, bayılmadım ama rahatsız da olmadım. Birkaç kez ellerime püskürterek ve yağın fazlasından kurtularak kalanı yüzüme sürdüm. Herhangi bir hassasiyete, sivilceye  yol açmadı. Cildimi yumuşacık yaptı.

Kendisini vücut nemlendirmesi için kullanıyorum ve bu anlamda da memnunum. Ambalajı çok şık ve kullanımı kolay. 

Tüm bunlara rağmen mutlaka edinilmesi gereken bir ürün olduğunu da düşünmüyorum.  Simli olanı vazgeçilmez bir ürün olabilir ama bu değil. 

Siz bu ve başka kuru yağlar hakkında ne düşünüyorsunuz?



7 Şubat 2014 Cuma

Sevilecek Şiirler: Cemal Süreyya/Bir Çiçek

Sanat eseri mi önce gelir, sanatçı mı diye düşünürüm bazen. Bazı eserler vardır ki, tek başlarına sahiplerinin bir adım önünde dururlar. Bazı sanatçılar ise her ne üretse değerlidir, sırf o elin/düşüncenin/bakış açısının eseri oldukları için. Düşünüyorum bunları, çünkü önce şairden mi şiirden mi başlamalı bu tarz yazılara bilemiyorum.


Gelin bu kategorilere sığdıramayacağımız bir büyük şairin, Cemal Süreyya'nın şiirlerinden birini seçelim bugün. Seçmekte zorlanacağız besbelli. Akla ilk gelen "Üvercinka" ya da "Keşke yalnız bunun için sevseydim seni." dizesi ile biten şiirler dizisi.  "Balzamin" var bir de, hani şu bazı çiçeklerin andırdığı el kadar kadın. 
            

Şairin de dediği gibi, birini yazsak ikincinin hatrı kalır. İkinciyi yazsak üçüncünün boynu bükük. Ama...




Bir Çiçek

Bir çiçek duruyordu, orda, bir yerde,
Bir yanlışı düzeltircesine açmış;
Gelmiş ta ağzımın kenarında
Konuşur durur.

Bir gemi bembeyaz teniyle açıklarda,
Güverteleri uçtan uca orman;
Aldım çiçeğimi şurama bastım,
Bastım ki yalnızlığımmış.

Bir başına arşınlıyor bir adam mavi treni
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.         





6 Şubat 2014 Perşembe

Lush-Sultana of Soap

Gerçekten sabunların sultanı mıdır  bilinmez ama kendisini çok sevdik biz.


meyve parçacıkları görünüyor.
İçinde kuşüzümü, yabanmersini, kayısı ve bergamot yağı var. 

Kokusu temizlik hissi veren ve güzel bir koku. Banyoyu yahut nereye koyduysanız orayı kaplıyor. Kullandıktan sonra birkaç saat kendinizden de alıyorsunuz o güzel kokuyu. 

Yapısı çok kremli. Bu nemlendirme özelliğinin yüksek olduğunu gösterdiği gibi çabucak biteceği anlamına da geliyor. Kullanım süresi birçok Lush ürününe göre uzun: 1 yıl.

Sıradaki hedefim "Honey I washed the kids". Zaten Lush'a girince insan herşeyi almak istiyor. Ayrıca Lush da ürünlerini hayvanlar üzerinde test etmeyen markalardan. Ambalajları geri dönüşümlü. Ürünleri de taze. Daha ne olsun.

100 gramı 13 TL. Bence biraz pahalı.  Sanırım en az 100 gram alınabiliyor. 

Kullananlarınız ne düşünüyor?

*********


I don't know whether it is "sultana" of soaps or not, but I love it. It includes black currants, cranberry, apricot kernel oil and bergamot oil. It has a nice and clean scent. I can smell it on my skin for hours after I have used it. Also bathrooms and rooms hold the scent. 

It's so creamy and moisturizing, that's why it melts faster. I want to try "Honey I washed the kids" as soon as possible. 

Additionally, Lush products are not tested on animals, recyclable and fresh. Yes, It is expensive but it is worth it. 

What do you think about it?